Pürüzlü Mükemmellik

mehmet dogan
3 min readNov 2, 2016

--

Yeni kitabım Pürüzlü Mükemmellik kitapçılarda. Umarım hoşunuza gider. Bu yazıda, kitabın “Yazarlardan Not” kısmını paylaşmak istedim! Kitabı okuma şansı bulursanız, kitap hakkındaki görüşlerinizi duymayı çok isterim.

Friksiyon
isim
Orijin: Fransızca kökenli Friction kelimesi

- (fizik) Bir yüzeyin ya da bir nesnenin, bir noktadan diğerine hareket ettiği sırada karşılaştığı direnç, delk, sürtünme

- (isim) Ovma, ovuşturma

- (politika) Farklı grupların ya da kişilerin görüş ve mizaç farklılığı nedeniyle birbiriyle çatışması, ihtilafı

Size bir şey itiraf etmek istiyoruz… Bu kitabın ismi Friksiyonomi olacaktı! Evet… Friksiyon kelimesinden türemiş tamamen uydurma bir isim. Bu ismi ilk defa birileriyle paylaştığımızda bize “hani şu berberlerin ‘kafaya bir friksiyon yapayım mı abi?’ dediği friksiyon mu?” geribildirimini aldık ve böylece Friksiyonomi isminin istediğimiz etkiyi yaratmayacağını anlamış olduk. Buna rağmen, uzunca bir süre, Friksiyonomi ismi dışında konuyu tek bir kelimeyle özetleyecek başka bir isim düşünemedik. Bunun en büyük nedeni ise, kitabın konusunun tamamen friksiyon, pürüz, ve kasislerle, yani bizleri yavaşlatan şeylerle ilgili olmasıydı. Friksiyonomi kelimesini biz “Friksiyon sayesinde iş dünyasında, pazarlamada ya da kişisel yaşantıda elde edilen fayda” olarak tanımlıyoruz.

Peki bu kitapta bahsettiğimiz friksiyon nedir?

Friksiyon, birkaç anlamı olan bir kelime. İlk anlamı ovma, ovuşturma. Bu kitap içinde, bu anlamı unutmanızı istiyoruz. Bahsettiğimiz friksiyonun, berberlerin kullandığı friksiyon kelimesiyle bir alakası yoktur!

Friksiyonun diğer anlamı ise, fizik derslerinde duyduğumuz ve bu kitaptaki kullanım şekline daha uygun olan “hareket gücüne direnen kuvvet” ya da bizim hareket etmemizi zorlaştıran, engelleyen, yavaşlatan, erteleyen kuvvet de diyebiliriz buna.

Bu manada friksiyon hem negatif hem de pozitif bir anlam taşıyabilir. Mesela bir ürün satın alırken, web sitesinin sizin sahip olduğunuz tarayıcıda çalışmaması, belirli bir hizmet almak için girdiğiniz şirketin sizden yanınızda olmayan ve en önemlisi, sizce gereksiz olan belgeler istemesi gibi. Bunlar kötü friksiyon ve olumsuz deneyimlere birer örnek.

Friksiyon, iş dünyasında kelime anlamıyla çoğunlukla negatif bir çağrışım uyandırsa da, tasarımcılar friksiyonu, kullanıcı deneyiminden çıkarmayı temel görev olarak görse de, friksiyon aslında pozitif deneyimler de yaratabilir.Bunu anlatabilmek için biraz günümüz iş dünyasından bahsetmek gerekiyor.

Günümüzde web sitelerinden, fiziksel ürünlere; hizmet sektöründen, iş dünyasına kadar her yerde insanlar, çatışmayı, friksiyonu, engelleri, kasisleri kaldırmak üzere tasarlanmış ürünleri kullanıyor. Telefonlar gereksiz bir friksiyon olan tuşları kaldırıyor; web siteleri A’dan B’ye giden yol üzerindeki her şeyi kolaylaştırmak, hızlandırmak üzerine kuruluyor; hizmet sektörü ve iş dünyamız çatışmayı, birbirine zıt fikirleri yok etmeye çalışıyor. Tüketiciler için düşünmek, onların deneyimini tasarlamak, tasarımcıların en önemli görevi olarak görülüyor.

Belki bildiklerimize, doğru kabul ettiğimiz kurallara aykırı bir düşünce şekli olabilir fakat bazen her şeyin pürüzsüzce, tahmin edildiği gibi çalışması o ürünü kullananları aktif, mutlu ya da etkin hale getirmeyebiliyor. Bütün pürüzler yok edildiğinde, elde ettiğimiz tek şey hoşgörüsüzlük, sabırsızlık ve inatçılık da olabilir. Pürüz ve friksiyonları yok ettikçe, her şeyin çabucak, kolay bir şekilde, emek harcanmadan elde edildiği bir dünya da yaratabiliriz istemeden.

Maraton koşanlar, Everest’e tırmananlar, 10,000 saatlik uzman olma yolunu gidip gelenler iyi bileceklerdir ki, yolun sonundaki duygu, heyecan ve mutluluk, o yolculuğun içindeki pürüzler ve friksiyon sayesinde hissedilir. Bu deneyimlerden hiç birinde “kolay kullanılır”, “friksiyonsuz”, “sezgisel” kelimeleri kullanılmaz. Zaten sonucu değerli hale getiren de süreç içindeki tahmin edilmeyen ekstra adımlar, görünmez engeller, bizlerin durup düşünmesini sağlayan küçük detaylardır… Amaç bütün pürüzleri ortadan kaldırmak değil… Kötü olanları yok edip, iyi olanları bile bile sürece dahil etmek…Yani pürüzlü mükemmellik yaratmaktır! (Kitabın isim babası Olcayto Cengiz’e teşekkürler.)

Bu kitabın konusu hızlı ve sürtünmesiz hayatlarımız da değil! Bu kitabın konusu, insan doğasının az bilinen ve kolektif davranış biçimi içinde yer alan küçük bir tuhaflık… Size bu kitapla anlatmak istediğimiz şey, friksiyonun ve hız tümseklerinin, aslında insanların doğasına ait bir kavram olduğu ve bunun, hayatlarımız ve iş yaşantımız içinde önemli bir yeri kapladığı. Birçok mutluluk anınızın, doğru kararlarınızın ve rahat hissettiğiniz anların her zaman rasyonel bir davranışın sonucu olmadığını (olması da gerekmediğini) anlatıyoruz.

Bu kitapta, sizlere, bizlerin hayatlarımız içinde friksiyona ihtiyaç duymamız ve çoğu zaman bilmeden belirli bir süreç içinde friksiyon istememiz gerçeğinden bahsedeceğiz.

Elinizdeki, iki yazarlı bir kitap. Kitap içinde verilen hikâyeler ise bazen Mehmet’e (@mehmet_dogan), bazen Yiğit’e (@yigitak) ait. Biz “ben” kelimesini her ikimizin anlattığı hikâyeler içinde bazen isim vererek kullandık. Umarım bu küçük friksiyon aklınızı karıştırmaz!

Keyifli okumalar!

--

--